Adalet Bakanı Bozdağ: Kira düzenlemesinin uzatılması söz konusu değil

Adalet Bakanı Bozdağ, kira düzenlemesinin 1 Temmuz 2023'e kadar geçerli olacağını, uzatılmasının söz konusu olmadığını belirterek, "Sadece geçici mahiyette yapılan bir düzenleme." dedi.

Adalet Bakanı Bozdağ: Kira düzenlemesinin uzatılması söz konusu değil

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TGRT Haber canlı yayınında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Kira düzenlemesine yönelik soru üzerine Bozdağ, konutlardaki kira artış miktarını yüzde 25'le sınırlayan düzenlemenin, 1 Temmuz 2023'e kadar geçerli olacağını söyledi.

Bakan Bozdağ, "Uzatılma söz konusu değil. Sadece geçici mahiyette yapılan bir düzenleme. Türkiye'deki şu anki şartlar nedeniyle alınmış bir tedbir düzenlemesi." diye konuştu.

Hükümetin, bir yandan ev sahibinin, diğer yandan dar gelirli kiracıların hukukunu korumak gibi iki denge arasında bir tercih yapma durumunda kaldığını ifade eden Bozdağ, bu tercihi bir yılla sınırlandırdıklarını kaydetti. Bozdağ, "Bir yıl sonra eski düzen neyse ona dönülecektir. Borçlar Kanunu'ndaki hükümler aynen, cari olarak devam edecektir." dedi.

Düzenlemenin, ilk defa kiraya vermede ve iş yerlerinin kiralarında geçerli olmadığını ifade eden Bozdağ, düzenlemenin konutlarla sınırlı olduğuna da işaret etti. Bakan Bozdağ, ev sahiplerinin kiracıları zorla çıkarıp çıkarmayacağı sorusuna şu yanıtı verdi:

"Şimdi taraflar yüzde 25'te anlaşamadığı zaman ev sahibi 'anlaşamadık' diye bundan mütevellit kiracıyı çıkaramaz. Tahliye davası açtığı zaman da yasa hükmü mahkemeyi de bağladığı için mahkemenin, yüzde 25 eğer kiracı vermişse onunla ilgili açılan tahliye davasını reddedeceği aşikardır. Zorla kimse kimseyi evinden çıkaramaz. Taraflar arasında eğer evden çıkma konusunda ihtilaf olunca hakem Türk yargısıdır."

Bekir Bozdağ, bu düzenlemenin, yargıyı da ev sahibini de kiracıyı da bağladığını kaydetti.

CHP'li Engin Altay'ın, düzenlemenin ev sahiplerini mağdur edeceğini söylediğinin aktarılması üzerine Bozdağ, bunu "siyasi" bir değerlendirme olarak nitelendirdi.

Düzenleme yapılmasaydı, "Niye düzenleme yapmadınız?" denileceğini ifade eden Bozdağ, "Yasa çıktı, Anayasa Mahkemesine bunu taşıma imkanı var. Eğer CHP ve Sayın Altay bu konuda iddia ettikleri gibi samimiyse Anayasa Mahkemesinin yolu açık. Oraya müracaat edebilirler. Anayasa Mahkemesi bunu değerlendirebilir. Yani o yol da açık. Ama ben eminim CHP, Anayasa Mahkemesine bu konuyu taşımayacaktır." diye konuştu.

Soru üzerine Bozdağ, düzenlemenin, makuliyet çizgisinde olduğunu söyledi.

"Kendimize verilen görevi yaptık"

CHP'li Engin Özkoç'un, "Neden Adalet Bakanı düzenlemeyi açıkladı?" dediğinin hatırlatılması üzerine Bozdağ, Adalet Bakanının Cumhurbaşkanlığı Kabinesinin bir üyesi olduğunu, Kabine'de de bu konunun müzakere edildiğini anlattı. Bekir Bozdağ, "Dün de bunun teklife eklenmesi konusu tarafıma iletildi, bunun üzerine kamuoyu ile paylaştık. Ben Kabine üyesiyim, kabine üyesi kendine verilen görevi yapar, biz kendimize verilen görevi yaptık." dedi.

Bozdağ, Borçlar Kanunu'nun, Medeni Kanun'un, Ticaret Kanunu'nun Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan kanunlar olduğuna dikkati çekti.

Bir başka soru üzerine Bekir Bozdağ, TBMM'ye sunulan teklifle stokçuluk ve fiyatları etkilemede cezaların alt ve üst sınırlarının artırılacağını hatırlattı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bir soruya karşılık da uzlaştırma çözüm yolunun başarıyla uygulandığını belirterek, "Adalet Bakanlığı olarak uzlaştırma kapsamındaki suçları artırmayı planlıyoruz. Bu yönde çalışmamız var. Bir ceza limitinin altındaki suçlarda uzlaştırma var, üstünde yok. Biz cezaya göre uzlaştırma yerine, mevcut suç tipleri arasından seçki yapmak suretiyle onları uzlaştırma kapsamına almanın daha doğru olacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Türkiye, AİHM kararlarına uyuyor"

"Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uymadığı"na yönelik eleştirilerin bulunduğunun belirtilmesi üzerine Bozdağ, Türkiye'nin AİHM kararlarına uymayı ve uygulamayı taahhüt ettiğini ifade etti. Bekir Bozdağ, Türkiye'nin AİHM kararlarına uyduğunu ve bu kararların gereğini yerine getirdiğini vurguladı.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine infazla ilgili gönderilen 4 bin 266 karardan Türkiye'nin 3 bin 758'ini infaz ettiğini bildiren Bozdağ, diğer kararlarla ilgili infaz sürecinin sürdüğünü aktardı.

AİHM kararlarına uymayı taahhüt eden ülkelerin kararlara uyma oranına bakıldığında ise Türkiye'nin yüzde 89,3 ile en yüksek oranda uyan ülke olduğuna işaret eden Bozdağ, bu konuda Türkiye'nin aleyhine büyük algı operasyonu yapıldığını dile getirdi.

Bekir Bozdağ, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Türkiye'ye taraflı davrandığını söyledi.

İsminde "Türk" ifadesi yer alan bazı dernekleri, Yunanistan'ın kapattığını anımsatan Bozdağ, AİHM'in bu konuda verdiği hak ihlali kararının 2008'den beri uygulamayan Yunanistan ile ilgili Bakanlar Komitesinin herhangi bir işlem yapmadığına dikkati çekti.

Bozdağ, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin, Türkiye'nin Osman Kavala hakkında verilen hak ihlali kararına uyduğu ve uyguladığı halde "Kararı uygulamadın" diyerek, başka davadan verilen kararı kabul etmeyerek AİHM'e gönderdiğini belirtti.

"Bazı kişilerin serbest bırakılması konusunda tavsiyelerde bulunuyor"

Türkiye'ye karşı adil olunmasının istendiğinin altını çizen Bozdağ, açıklamaları şöyle sürdürdü:

"Yargı bağımsız, yargıya müdahale olmasın' diyorlar öte yandan Avrupa Parlamentosu yayımladığı raporda Türkiye'de yargılanan bazı kişilerin serbest bırakılması konusunda, Türkiye'ye tavsiyelerde bulunuyor. Böyle bir anlayış olabilir mi? Türkiye'nin parlamentosu dahi Türk yargısına tavsiye ve telkinde bulunamaz, emir ve talimat veremez ama Avrupa Parlamentosu bir yandan 'Hukuk devleti, yargı bağımsızlığı' diyor, öte yandan da Türkiye'ye ve Türk yargısına tavsiyede bulunuyor. Avrupa Parlamentosu'nun veya herhangi bir uluslararası örgütün Türk yargısına 'Şöyle karar ver, böyle karar ver' deme hakkı yoktur, söz konusu değildir. Türk yargısı bağımsız ve tarafsızdır."

Bozdağ, soru üzerine, Türkiye'nin Osman Kavala hakkında AİHM'in verdiği hak ihlali kararını uyguladığını ifade etti.

Altı muhalefet partisinin seçim güvenliğine yönelik açıklamalarının hatırlatılması üzerine ise Bozdağ, seçim güvenliğiyle ilgili endişesinin bulunmadığını söyledi.

Türkiye'nin en güvenli yaptığı işlerin başında seçim geldiğini ifade eden Bozdağ, Türkiye'nin bütün dünyanın gözü önünde seçim yaptığını vurguladı.

Seçimleri partilerin yaptığını belirten Bozdağ, her sandığın başında vekil çıkarmış partilerden, teşkilatı olan partilerden temsilcilerin bulunduğunu anımsattı.

Bozdağ, "Sandıkların başında şu anda parlamentoda milletvekili çıkaran Cumhur İttifakı MHP ve AK Parti var, diğerlerine baktığınızda CHP, İYİ Parti, HDP var. Sandıkların hepsinin çoğunluğunda Millet İttifakı'nın temsilcileri var." şeklinde konuştu.

"HDP'yi Millet İttifakı'ndan sayıyorsunuz." denilmesi üzerine Bozdağ, "HDP, Millet İttifakı'nın ta kendisi. İstedikleri kadar farklı desinler. Kim ki 'HDP burada yok' diyorsa milletin aklıyla gözüyle basiretiyle alay ediyor demektir. HDP orada, herkes de biliyor orada, yok diyenler de biliyor orada." ifadelerini kullandı.

"Sandıkta hile yapılıyor, cumhurbaşkanının kim olacağı sandık başındaki hilelerle belli olacak" demenin seçimi kaybetmeye mazeret üretmek olduğuna işaret eden Bozdağ, her seçim öncesi CHP'ye yakın çevrelerin şaibe ve gölge oluşturmak için birtakım platformlar oluşturduğuna dikkati çekti.

"Fiilen cumhurbaşkanı adaylığını ilan etmiş durumda"

Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik soruya ilişkin Bozdağ, Cumhur İttifakı'nın adayının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.

Bozdağ, "Altılı masa genel başkanları, altı genel başkan, bir de Pervin Buldan ile Mithat Sancar, eş başkanlarla 8 genel başkan. Bu masa 7'li masa, istedikleri kadar 6'lı masa desinler." dedi.

Muhalefet partilerinin cumhurbaşkanı adayında isim konuşmadığını aktaran Bozdağ, şöyle devam etti:

"Sayın Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'da düzenlediği miting, grupta yaptığı konuşma, 'Ya bana katılın ya da önümden çekilin' ifadesi, arkasından sürekli 'Ben yapacağım, edeceğim' şeklinde kendini merkeze koyan açıklamaları. Fiilen cumhurbaşkanı adaylığını ilan etmiş durumda. Bu süreçten sonra da masadaki ortaklarını kendi adaylığına rıza göstermeye zorladığını, etkilemeye çalıştığını görüyorum."

"Adayın ismi üzerinde tartışmaktan çekindiklerini düşünüyorum. Tartışılırsa masada çatlaklar oluşabilir diye endişe ettiklerini düşünüyorum." ifadelerini kullanan Bozdağ, 2002'den bugüne kadar yapılan tüm seçimleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kazandığına işaret etti.

Bozdağ, şunları kaydetti:

"Yedili masada oturan kişiler, kendilerini kendi cumhurbaşkanı adaylarının kayyumu olarak görüyorlar. O seçilecek, eğer başarabilirlerse kukla gibi oturacak, bunlar memleketi yönetecekler. Anayasayı, her şeyi bir tarafa koyacaklar. Bunlar Türkiye'yi yönetmeye talip, özgür iradesini kullanacak bir cumhurbaşkanı adayı aramıyorlar. Yedili masanın etrafından oturanların emir erliğini kabul eden, onlar ne derse itaat edecek, beğense de beğenmese de onların iradesine rıza gösterecek cumhurbaşkanı adayı arıyorlar. Güdecekleri birini arıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları, 7 kişinin güttüğü birini bu ülkeye cumhurbaşkanı seçmez."

Adalet Bakanı Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilk turda seçimi alacağını belirtti.

"Hakim ve savcı mülakatlarının sonuçları ne zaman açıklanacak?" sorusuna Bozdağ, "Bayramdan önce açıklayacağız." yanıtını verdi.

Güncelleme Tarihi: 11 Haziran 2022, 10:34

Avrasya Aktüel Haber Merkezi

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER