Taliban'ın Kabil'i ele geçirmesi sürpriz olmadı

Afganistan’ın devrik Cumhurbaşkanı Eşref Ghani’nin, ordu ve halk nezdinde başından beri bir güven sorunu yaşadığının altını çizen Cengiz; “ABD’nin açıkladığı 300 Bin kişilik donanımlı Afgan ordusunu sahada hiç kimse görmedi. Nitekim hükümete güveni olmayan bir ordudan Taliban’a karşı savaşması beklenemezdi. Ordunun önemli bir kısmı firar etti ya da teslim oldu. 27 yıldır savaş alanında aktif olan Taliban üyelerinin Başkent Kabil’i ele geçirmeleri bu nedenle sürpriz olmadı.” dedi.

Taliban’ın siyasi kanadına tecrit uygulanmamalı

Taliban’ın askeri ve siyasi olarak iki kanadı olduğunun ve siyasi kanadın uzlaşmaya yakın olduğunun altını çizen Cengiz, sözlerine şu şekilde devam etti; “Taliban’ın; Pakistan, Hindistan, Bangladeş ve Afganistan’da büyük nüfuslu taraftarları olan Diyubendi tarikatından doğduğu unutulmamalıdır. Diyubendi İslamcılığı Hareketi’nin bu topraklarda insan gücü yani Taliban’ın deyişi ile mücahit toplama açısından ne kadar güçlü olduğunu coğrafyayı ziyaret edenler yakinen bilecektir. Diyubendi inancına tabi kişiler askeri kanadı oluştururken, daha eğitimli kişiler siyasi kanadı oluşturmaktadır. Bu nedenle siyasi kanat ile uzlaşmak ve kurmak istedikleri düzeni onların ağzından dinlemek önemlidir. Taliban’ı dinlemek onlarla aynı görüşleri taşımak anlamına gelmez. Ancak sırf yöntemleri 21’inci yüzyıl dünyasına ve gerçek İslam’a uygun olmadığı için Taliban’ı tecrit etmek daha büyük problemlerin doğmasına neden olacaktır.”

Sistemli bir teslimiyet var

“ABD’in 1 Mayıs 2021 itibari ile Afganistan’da kontrolünde olan bölgelerden yavaş yavaş çekildiğini görüyoruz. Taliban önce kırsaldaki karakolları birer birer ele geçirdi. Ardından kısa sürede sınır kapılarının tamamını kontrol altına aldılar. ABD ordusu Kündüz, Mezar-ı Şerif, Kandahar ve Herat şehirlerini adeta Taliban’a teslim etti. 15 Temmuz’da Taliban güçleri hiçbir çatışma olmadan Başkent Kabil’e girdiler. Burada ülkenin sadece 4 ay içerisinde düşman olarak nitelenen Taliban’a teslim edildiği ortadadır. Tüm Dünya’nın ve muhakkak Türkiye’nin sorması gereken soru şudur; “Bu sistematik teslim oluşun arkasındaki gerçek plan nedir?” NATO Genel Sekreteri Jenh Stoltenberg tüm dünyayı Taliban ile diyaloga davet ediyor. Bu davetin ardındaki niyet nedir? Tüm bu soruları iyice tartmamız gerekiyor.